İsrail Bir Apartheid Ülkesi midir? Hayır
İsrail Bir Apartheid Ülkesi midir? Hayır
Walter Block
Apartheid kavramı ne anlama gelmektedir? Bu kelimeyi
kelimesi kelimesine ele alacak olursak, etimolojik olarak, “apart” öğesi bir
ayrılığa işaret ederken, “theid” öğesi de bir grup insanı diğerinden ayırma
uygulamasını ifade eder.
Kanada'da ayrılıkçı hareketler vardır - bazı Quebec
vatandaşları ülkenin geri kalanından ayrılmak istemektedir. Bazı Bask kökenli
vatandaşlar İspanya'dan ayrılmak istemektedir. Bu çabalar bir ayrılık özlemi ya
da bu kavramın çok dar tanımına sadık kalırsak apartheid olarak
nitelendirilebilir. Benzer şekilde, 1861-1865 ABD İç Savaşı da ayrılmayı ve
dolayısıyla apartheid'ı içeriyordu.
Burada vurgulamak istediğim nokta, en azından ayrılık
açısından apartheid'in ille de sorunlu bir yanı olmadığıdır. Bunu yapanlar
yalnızca diğerlerinden ayrılırlar - suçlu olarak görülmemelidirler.
Güney Afrika birkaç yıl öncesine kadar bu tür bir apartheid
uyguluyor muydu? Hayır.
Güney Afrika'da ırklar arasında gerçek bir ayrım yoktu.
Siyahlar beyazların sahip olduğu evlerde, fabrikalarda ve mağazalarda
çalışmaktaydı, nadiren de tersi olmaktaydı. Beyaz azınlık, birçok farklı yolla
siyah çoğunluğun haklarını çiğnedi.
Şimdi etimolojik doğruluğu bir kenara bırakalım ve bu
kelimeyi günlük konuşma diline göre kullanalım. Bunun salt ayrılıkla pek ilgisi
yoktur. Daha ziyade sol kesim açısından bu kavram, mağdur grubun masum
üyelerini sömüren, onlara hükmeden ve haksız yere hapseden güçlü bir grubu
tasvir etmektedir - Güney Afrika'da on yıllardır süren apartheid durumu.
Bu durum İsrail'de de yaşanıyor mu? Tabii ki hayır.
Evet, İsrail'de hapsedilen Araplar bulunmaktadır, ancak bu
kişiler medeni bir mahkemede usulüne uygun olarak suçlu bulunmuş ve hukukun
üstünlüğüne büyük ölçüde riayet edilmiştir. Bu her zaman yüzde 100 geçerli
midir? Kesinlikle hayır. İnsanlar tarafından organize edilen hiçbir hukuk
sistemi mükemmel olamaz. Ancak, hukukun üstünlüğü açısından dünya ülkelerinin
sıralamasına bakıldığında, İsrail toplam 193 ülke arasında 33. sırada yer
almaktadır. Bu da onu, vatandaşları arasında yaygın nefret bulunan bir ülke için
hiç de fena olmayan ikinci dilime yerleştiriyor. İspanya (42), Malta (44) ve
Şili (48) gibi kendi içinde daha barışçıl ülkeleri geride bırakıyor.
Bunun tam aksine, şu anda Hamas tarafından tutulan İsrailli
rehineler hangi suçları işlemişlerdir? Hiçbir suç. Sıfır. İsrailliler genel
olarak Arap vatandaşlarının haklarını ihlal ediyor mu? Kesinlikle hayır. Evet,
Yahudiye ve Samiriye'de yerleşimcilere yönelik haksız saldırıları nedeniyle
hapsedilen ve hatta öldürülenlerin sayısı hiç de az değil, ancak bu bir hak
ihlali değil. Aksine, adaletin yerine getirilmesidir. İsrail'deki Yahudilerin
Arap vatandaşlarına göre ortalama olarak daha varlıklı oldukları inkar
edilemez. Ancak bu durum, kelimenin bu anlamıyla bir apartheid devleti olmayan
ABD gibi diğer birçok ülke için de geçerlidir.
İsrailliler de Araplardan ayrı olmak istemiyorlar. Onlardan
satın almak, onlara satmak, onlarla birlikte yatırım yapmak, onları istihdam
etmek ve onlarla iyi komşular olmak istiyorlar. Binlerce Gazzeli 7 Ekim
2023'ten önce İsrail'de çalışma iznine sahipti.
Peki ya İsrail'in bir Yahudi Devleti olduğu ve öyle kalmaya
kararlı olduğu gerçeğine ne demeli? Bu durum apartheid'ın bir parçası değil
midir?
Evet, öyle fakat yalnızca sorun teşkil etmeyen etimolojik
anlamda. İsrail, Japonya'nın bir Japon ulusu, Çin'in bir Çin devleti, Kore'nin
bir Kore siyasi varlığı, Brezilya'nın bir Brezilya ülkesi, Norveç'in bir Norveç
ulusu, Nijerya'nın bir Nijerya devleti ve Fransa'nın bir Fransız siyasi varlığı
olmasıyla aynı anlamda bir apartheid ülkesidir. Amerika Birleşik Devletleri,
Kanada ve İsviçre gibi gerçekten çok etnikli olan sadece birkaç ülke vardır.
Bunlar istisnadır, kaide değildir. İsrail, burada, ezici bir çoğunluğa
sahiptir.
İsrail, Güney Afrika'daki kötü anlamda bir apartheid devleti
midir? Hayır, bin defa hayır.
İsrail'de Arap hakimler, Arap siyasetçiler, Arap siyasi
partiler, Arap polisler, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) Arap üyeleri vs.
var. Örneğin Balad bir Arap siyasi partisidir; lideri Sami Abu Shehadeh'dir.
IDF'de iyi durumda üye olan yaklaşık 1,500 Bedevi bulunmaktadır. İsrail
yargısına dağılmış Arap hakimler var; hatta Yüksek Mahkeme üyesi olan bir tane
bile var. Bu kişi 2022 yılında bu yüce makama atanan Halid Kabub'dur.
Apartheid Güney Afrika'sında yaşayan siyahi bir kişi bu tür
başarılara sahip olamazdı. İsrail, Yahudi olmayan vatandaşlarına medeni bir
şekilde davranmaktadır. Eğer bundan şüphe duyuyorsanız, nüfus yapısına
bakabilirsiniz. Araplar ayaklarıyla oy kullanmaktadır: İsrail'de kalmak
istemektedirler, İsrail'den ayrılmak değil. Örneğin İsrail'deki Arap nüfusu
2009 yılında 1.536.000 iken 2014 yılında 1.713.000'e, 2020 yılında ise
1.956.000'e yükselmiştir. Nüfusları kesinlikle ve hatta biraz da göreceli
olarak arttı - bu üç yılda yüzde 20'den yüzde 21'e ve yüzde 21'den yüzde 21'e.
Nüfus olarak Yahudilerle hemen hemen eşit oranda büyüme gösterdiler. Diğer Arap
ülkelerinde maruz kaldıkları muameleye kıyasla kötü muamele görselerdi, durum
muhtemelen böyle olmazdı. Orada kadınların araba kullanmasına izin veriliyor.
Eşcinsellik yasaldır. Diktatörlük değil, içinde yer almalarına izin verilen bir
demokrasidir. Aynı şey çoğu Arap ülkesi için söylenemez.
Şu anda kötü anlamda gerçek bir apartheid devleti var mı? Bu
konuda verilebilecek örneklerden biri Uygurlara yönelik kötü muamelesi
nedeniyle Çin'dir. Bir diğeri ise, yeni güçlenen siyah çoğunluğun beyaz
azınlığa kötü muamelesi göz önüne alındığında Güney Afrika'dır. Beyaz insanlar
Güney Afrika'ya mı göç ediyor yoksa Güney Afrika'dan mı ayrılıyor? Elbette
ikincisi. Bu, İsrail'de Araplara karşı yaşananların tam tersidir. Eğer İsrail
onlara kötü muamele ediyorsa, neden geldikleri Arap ülkeleri yerine oraya yerleşmeyi
tercih ediyorlar?
Apartheid İsrail'e yönelik tamamen haksız bir eleştiridir.
Yorumlar
Yorum Gönder